- P -

 

Parasitic Drag : Uçağın dışına monte edilmiş ekipmanın oluşturduğu sürükleme

Parasol Aircraft : Gövdesi kanada bir trapez yardımı ile takılı uçak tipi.

Payload : Uçağın üzerinde extra olarak eklenmiş ağırlık.

PCM : bakınız Pulse Code Modulation

Peak : Şarj olan bataryanın ulaştığı maksimum şarj noktası.

Peak Detection Charger : Pilin şarj sonunda ulaştığı maksimum noktada şarjı kesen şarj cihazı

Piano Wire : bakınız Music Wire

Pitch : 1. Uçağın yükseldiği yada alçaldığı eksen

            2. Pervanenein bir devirde aldığı yol.

            3. Helikopterde pallerin açısı

Planform : Uçuş yüzeyinin şekli.

Planking : Şerit halindeki malzemenin bir başka yapının dış yüzeyinin şeklini oluşturmak için yan yana bir kalıp üzerine yapıştırılarak kavisli şeklin oluşturulması.Örneğin uçağın gövdesi,Nacellenin yapılışı.

Plywood : Kontraplak.

Polyhedral:Açılı olarak birbirine yapıştırılmış birkaç parçadan oluşan kanat.

Pontoon :  bakınız Floats

Power Panel : 12 voltluk akü gücünü startere,yakıt pompasına ve buji ısıtıcısına dağıtan elektronik cihaz.   

PPM : bakınız Frequency Modulation

Pre-Flight Inspection  : Uçuş öncesi yapılan ön kontrol.Uçağın tüm kontrol yüzeyleri,hareketli parçaları,pervane,spinner,iniş takımı,pushrodlar vb malzemelerin kontrolü yapılır.

Pressure Feed : Eksoz gazının basıncı ile yakıt tankını tazyikleyerek yakıtın karbüratöre gitmesini sağlayan sistem.

Profile Fuselage : Profil gövde.Tek parçadan oluşan gövde.

Prop Wash : Pervane arkasındaki hava akışı.Pervane tarafından uçağın gövdesine yönlendirilen hava akımı.

Propeller : Pervane

Propeller Balancer : Pervanenin balansını  kontrol etmek  için kullanılan araç

Propeller Nut : Pervaneyi motora sıkılayan somun.

Propeller Washer : Pervane somununun altına konan ve somunun yükünü pervaneye dağıtan pul.

Proportional : Orantılı radyo sistemi.Radyo üzerindeki kolu ne kadar hareket ettirirseniz servoda o kadar hareket eder.

Pull-Pull: Pusrod yerine birbirine paralel iki kablo ile hareketin iletildiği sistem.Pozitif bir kontrol sağlar.

Pulse Code Modulation : Radyo sinyalinin kodlanarak gönderildiği ve bu kodun alıcı tarafından çözüldüğü FM radyo sistemi.Dışarıdan gelen karıştırmaya karşı güvenli olduğu için daha emniyetli bir uçuş sağlar.

Pulse Jet : Kompresör ve türbin kısmı olmayan jet motoru.

Push-Pull : Pul pul sisteme benzeyen yanlız esnek kabloların yerine pushrotların kullanılıdğı sisitem.

Pusher : Motoru uçağın arkasında olan uçak.

Pushrod : Uçağın hareketli yüzeylerine servodan aldığı hareketi ileten çubuklar.

Pylon : 1.Parasol uçakta kanadı gövdeye bağlayan trapez aksam.

           2. Yarışmada uçağın döüneceği noktayı belirlemek için konan işaret.

Pylon Racer: Dikili iki direk arasında dönerek uçmak için dizayn edilmiş çok süratli uçan yarış uçağı.